İçindekiler

Asurluların Özellikleri ve Yönetim Şekli

Asurluların özellikleri, kuruldukları coğrafya ve yaşadıkları döneme göre şekillenmiştir. Asurlular Medeniyeti, günümüz Kuzey Irak’ın Dicle Nehrine kıyısı olan  Aşur şehri çevresinde kurulmuştur. İlk topluluk haline geldikleri sırada “Sami Topluluk” özelliği gösteren Asurlular, özellikle M.Ö. 2000 yılı sonrasında doğu ile batı arasında ticarete aracılık ederek gelişmişler ve bu gelişim beraberinde imparatorluk halini almalarına yol açmıştır. Asurluların özellikleri, kuruluş dönemi ve imparatorluk dönemi olarak bu sebeple ayrılmaktadır.

Asurluların özellikleri yalnızca ticari olarak değil aynı zamanda kültürel olarakta çeşitlilik göstermektedir. Ticaret ile uğraşmaları dolayısı ile özellikle M.Ö. 2000 yılının başlarından itibaren Anadolu’nun çeşitli yerlerine ticaret kolonileri kurmuşlar ve bu sayede mucidi oldukları çivi yazısını, çok çeşitli coğrafyalara götürmüşlerdir. 

Asurluların başkenti Ninova şehridir. Henüz bir sami topluluk halinde oldukları zamandan beri yaklaşık 1000 yıl başkentlerini değiştirmemişlerdir. Bu uzun süreçte Anadolu’nun birçok yerini topraklarına katarak, Osmanlı Devleti’nden hatırladığımız iskan politikasının daha ilkel halini uygulamaya koymuşladır. Asurluların özellikleri arasında çok bilinmese de iskan politikası ile fethettikleri bölgelerde bulunan insanları Asur İmparatorluğunun dışına sürmüşler boşalan yerleri ise Asur vatandaşları ile doldurmuşlardır. 

Asurluların Yıkılışı

Asurluların Özellikleri-1

Asur İmparatorluğu, günümüze ulaşan tarihi kayıtlara göre yaklaşık M.Ö. 7. yüzyıl sonlarında yıkılmıştır. En son yerleşim yerleri ise Şanlıurfa ve Harran bölgesidir. Ancak ülkenin yıkılması ile beraber Asur topluluğu yaşamını sürdürmüş ve o bölgede yaşayan diğer toplumlara karışarak asimile olmuştur. Ancak günümüzde, Asurluların özelliklerini taşıdığını iddia eden bazı Süryani vatandaşlar Asurluların soyundan geldiklerini belirtmekte ve bu şekilde anılmak istemektedir.

Asurluların ilk ve en önemli kralı Tiglatpileser’dir. Ancak İmparatorluğa aydınlık çağını yaşatan Sargonlar Sülalesi dönemi olmuştur. Sargonlar Sülalesi başkent Ninova’ya döneminin en büyük kütüphanesini ve İmparatorluğa yakışır bir saray kurdurmuştur.

Asurluların özelliklerinin tam anlamıyla oluşması uzun bir süreç ile gerçekleşmiş ve bu süreç içerisinde birçok ünlü imparator ülkeyi idare etmiştir. Bunlardan bir diğeri de Asurbanibal olmuştur. Asurbanibal dönemi, İmparatorluğun en geniş sınırlara ulaştığı dönem olarak bilinmektedir. Öyle ki Asur toprakları, Anadolu’dan başlayarak Basra körfezine; Karadeniz kıyılarından Doğu Afrika’ya kadar çok geniş bir alana yayılmıştır. Ancak bu denli geniş bir toprak parçasının tek bir yerden yönetilmesi, beraberinde birçok sorunu getirmekteydi. Bu sorunlar ise Asurluların tarih sahnesinden silinmesine kadar devam edecekti.

Asurluların Genel Özellikleri

  • İlk yerleşim bölgeleri günümüz Kuzey Irak’ın Dicle Nehrine kıyısı olan  Aşur şehri çevresidir. Başkenti Ninova şehridir.
  • İmparatorluğun kurucusu Kral Sargon’dur.
  • Sami topluluktan İmparatorluk haline gelmeleri ticaret ile uğraşarak ticaret kolonileri oluşturmalarına bağlıdır.
  • Tarihi kayıtlara göre yaşadıkları çağda Orta Doğu’nun en büyük İmparatorluğu haline gelmişlerdir.
  • Anadolu’da bulunan en büyük ticari kolonisi, günümüzde arkeolojik açıdan büyük bir öneme sahip olan Kültepe’dir.
  • Kültepe ticaret kolonisine ek olarak diğer önemli kolonileri, Alişar ve Boğazkale’dir.
  • Yazının mucidi olarak kabul edilmektedirler. Aynı zamanda ticaretle uğraştıkları için yazının tüm Anadolu’ya yayılmasında da büyük rol oynamışlardır. Asurluların özellikleri arasında belki de en çok bilineni budur.
  • Kültepe’de yapılan kazılarda, Asur İmparatorluğuna ait yaklaşık 30 bin kadar çivi yazısı tablet bulunmuştur
  • Tarihte ilk bilinen kütüphaneyi yine Asurlular kurmuştur. Sargonlar Sülalesi aynı zamanda dönemin en büyük sarayını da başkent Ninova’da inşa ettirmiştir.
  • Asurlular Asurbanibal döneminde İmparatorluklarını çok geniş sınırlara ulaştırmıştır. Anadolu’nun neredeyse tamamı, Mezopotamya’nın tümü ve doğu Afrika, Asurluların egemenlik alanlarına girmiştir. Asurluların özellikleri bu açıdan yalnızca kültürel ve ticari değil aynı zamanda askeri olarakta kendisini göstermektedir.
  • Yaşadıkları dönemde bir diğer önemli devlet olan Elamları ele geçirerek imparatorluklarını genişletmişlerdir.
  • Asurluların dini inançları, çok tanrılı bir yapı şeklindedir. En büyük tanrıları ise Marduk isimli baş tanrıdır.
  • Asurlular, dönemlerine göre gelişmiş bir toplum olduğundan geriye bıraktıkları eserler günümüzde bulunmaya devam etmektedir. Bunların en önemlileri; Ninova, Asur, Kalah, Dur ve Şarrukin kalıntılarıdır.
  • Taşı oyarak çeşitli eserler bırakan Asurlular, bu sayede çivi yazısını da geliştirmişlerdir. Aynı zamanda heykeltraş ve kabartma sanatında da çağın ilerisinde olmuşlardır.
  • Asurluların kanunları, tıpkı Hammurabi kanunları gibi sert ve kesin nitelikteydi. Şiddeti bir propaganda aracı olarak kullanan Asur kralları, toplumun tümüne korku salarak otoritesini güçlendirmiştir.
  • Düzenli bir orduya sahip olan Asurlular, bu sayede ticaret kervanlarını korumakta ve diğer devletlerle savaşarak topraklarını genişletmekteydi. Aynı zamanda savaş arabalarını da icat eden Asurlular, ordularında savaş arabalarını kullanarak düşmana karşı üstünlük sağlamaktaydı.
  • Askerlerin kullandığı silahlar genel olarak mızrak ve kılıç gibi ilkel sayılabilecek aletlerdi. Ancak dönemine göre çok ileri düzeyde teknoloji sayılabilecek ok ve yay kullanımı da yaygındı.
  • Tarihteki ilk süvari birliğinin Asurlular tarafından kurulduğu belirtilmektedir. Ancak bu bilgi henüz doğrulanmış değildir.

Asurluların özellikleri yalnızca bu sayılanlarla sınırlı değildir. Uzun yıllar boyunca Anadolu’da yaşayan ve Anadolu kültürünün temellerini atan Asurlular, ticaretten askeriyeye; devlet yönetiminden sanata birçok alanda kendisinden sonraki toplumlara öncü olmuştur. Asurlular hakkında daha fazla bilgi edinmek için sitemizde bulunan ücretsiz pdf kitapları indirebilirsiniz.